Ya Dediğimi Tut Ya Da Beni Unut!

28.12.2008 19:25

Günümüzün hanımları, özellikle kanun, mevzuat konusunda bilgi sahibi olanları, yasal haklarını sonuna kadar kullanmaktan çekinmiyorlar.
Evi, arabası, parası, onu taşıyıp taşıyamaması bir yana, evlendiğinde kendi kızlık soyadını taşıma şartı, hatta doğacak müstakbel çocuklara da çift soyadı taşıma hakkı gibi istekler.
Henüz bu isteklerin noter tasdikli olanını görmedik, duymadık lakin, sözlü de olsa kendi aralarında yapılan centilmenlik anlaşmaları oldukça geçerli..
Hanımlar bu konularda oldukça ciddiler…
Ya dediğimi tut, ya da beni unut deyiveriyorlar.
Konuyu tadında bırakan, ince ayarlı bir çizgide tutanlar var, abartmaya bayılanlar var.
Oğlan analarının şiddetli muhalefetleri sökmüyor.
Gönül ferman dinlemez demişler bir kere…
El kızı, dediğim dedikçi…
Konuyu neredeyse bütün bir mahalleyi evermiş, sayısız kız istemeye gitmiş dedemize sorduk.
Dedik ki, dedem, bir bayan kocasına kusura bakma, ben babamın soyadını taşıyacağım, senin soyadınla birlikte yazdıracağım evlilik cüzdanına, değilse seninle evlenmiyorum dese ne dersin?
O ne oğlum dedi, o kadın o soyadını yazdırdı mı, sen benim hükmüme şu andan itibaren giriyon demektir ki, adama yazık olmuş olur böyle hallerde…
Biz kılibik derdik, siz kalbi ılık diyorsunuz. İşte onlardan olur o adam.
Oradan biri desene dede dedi, başımıza taş yağacak…
Dedem başladı gülmeye, sonra devam etti, “Başınıza taş yağmasına yağmaz da dedi, azıcıkta, taş yağsın diye istiyorsunuz Bu kızların anaları belli ki, onları kadir gecesinde doğurmuş. İyi takip edin, bunlar hep böyle sessiz, karısının bir dediğini iki etmeyen, sözünden çıkmayan adamlara varırlar.”

*****

Bu kadar anlatımdan sonra yaşanmış bir hikayeyi sizlerle paylaşalım da, konu daha iyi netleşsin.
Gençlik yıllarında kadın haklarının önde gelen savunucularından biri olarak tanınan genç kız, evleneceğinde müstakbel kocasına ben kızlık soyadımı taşıyacağım diye hem söylemiş hem diretmiş.
Ne mi olmuş?
Tabi ki hiçbir şey…
Damattan kesinlikle itiraz yok…
Soyadını evleneceği adama kabul ettiren kız, düğünden sonra da, arkadaşlarına ben böyle yaptım, sizde aynısını yapın demeyi de ihmal etmiyormuş, hatta bazı arkadaşları, onun izinden yürümeyi kabul etmişler, onlarda evlendiklerinde çift soyadlı olma yolunu seçmişler...
Bu çiftin bir de çocukları olunca, tam ülkemize has bir kara mizah ortaya çıkmış. Nüfusta sormuşlar, kızınıza kendi soyadınızı vermek istiyor musunuz?
Hayır demiş genç anne…
Babasının soyadını kullansın…
Ancak, bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumu, çalışan anne üzerine çocuğu yazıverince, olanlar olmuş..,
Çocuk otomatikman annenin kızlık soyadını almış.
Çünkü anne sosyal güvenlik kurumu kayıtlarında evlilik soyadını göstermemiş...
Böyle olunca, gelin bu yanlışlığı babaya anlatın.
Ne yapsın baba, dönmüş karısına
Senin elimden bu kızı alacağım, deyivermiş.
Siz şimdi adam çok kızdı, herhalde kadını boşamaya kalktı falan gibi de düşünebilirsiniz.
Adam, üzülme canım demiş, olur böyle şeyler diyerek teselli etmiş karısını...
Ne yapsın çalışan bayan…
Kocasının bu güzel yaklaşımından dolayı düşündüklerine ve yaptıklarına bin pişman olmuş.
Ne de olsa, bir yerde kızı, bir yerde kocası…
Ne ondan, ne öbüründen vazgeçebiliyor.
Başvurmuş Nüfus dairesine ve çocuğunun baba soyadını taşımasını sağlamış

*****

Bu duruma göre, önümüzdeki yıllarda, gelinler kaynanalara karşı peşinen 1-0 önde başlayacaklar.
Kanun karşısında boynunu büken damatlar, mecburiyet olmasa da, karım böyle bir yasal hakkı kullandı demek zorunda kalacaklar.
Gelinlerin anaları, ben yapamadım, bari kızım yapsın diye kızlarını desteklerken, anası ve karısı arasında daha fazla ezilen damatların feleği şaşacağa benziyor.
Aslında kabahat bizlerde sevgili okurlar.
Şu gençlerin işlerine hiç karışmasak ne kaybederiz?
Kendimizi!…
Otoritemizi!...
Mahalledeki ağırlığımızı!...
Sonra hakkımızda ne der, konu komşu?
İşte onun için, ana-babaların yanında amcalar, dayılar, halalar, teyzeler, ağabeyler, ablalar, eltiler ve yengeler devreye girmedikçe, yaşanan hayatın bir tadı olmuyor anlaşılan.
Ne diyelim...
Kimseyi üzmeyelim…
Erol Sunatan alinmis